Küçük Şeyler Anaokulu markası ile okul öncesi eğitime yeni bir soluk getiren Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi, suflör kullanmadan yaşamayı öğrenen çocuklar yetiştirmeyi hedefliyor.
2005 yılında Prof. Dr. Üstün Dökmen ve Uzman Psikolog Danışmanı Süleyman Hecebil tarafından kurulan Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi, “Küçük Şeyler Anaokulu” markası ile okul öncesi eğimde farklı bir seçenek sunuyor. Türkiye’de okul öncesi eğitim alanında güvenilir, saygın ve bilimsel temelli yüksek kalite standardını yaygınlaştırmayı hedefleyen akademi, suflör kullanmadan yaşamayı öğrenen çocuklar yetiştirmeyi istiyor. “Dünyanın her yerindeki çocuk bizim çocuğumuzdur” anlayışıyla hareket eden akademi , eli ve yüreği temiz insanlarla partnerlik yaparak hizmetlerini tüm ülke çocuklarıyla buluşturmayı hedefliyor.
Türkiye’de okul öncesi eğitimde standart sorunu olduğunu belirten Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi Genel Direktörü Süleyman Hecebil, Küçük Şeyler Anaokulu’nun, okul öncesi eğitimde yeni bir standart geliştirmek amacında olduğunu söyledi.
Kavram kargaşası var
Okul öncesi eğitimde kavram kargaşasının da olduğuna dikkat çeken Hecebil, “Okul öncesi eğitimde bir sürü isim var. Anaokulu, kreş, yuva, çocuk evi gibi. Bu bir kavram kargaşası. Anaokulu ve okul öncesi eğitim ile ilgili kafamızda net olmayan kavramlar var. Bu nedenle isimler çok çeşitleniyor. Öğretmen standardında da sorunlar var. Lise mezunu, kız meslek lisesi mezunu, 2 yıllık bölümden mezun olanlar, bu konuyla ilgili kursa gitmiş olanlar ve 4 yıllık fakülte muzunu olanlar var. Dolayısı ile öğretmen konusunda da standart sorunu var. Biz bunun için açıldık” diye konuştu.
Suflörsüz yaşamayı öğretiyoruz
Çocuklara her şeyi oyunla öğrettiklerinin altını çizen Hecebil, “Okullarımızda bilim ve sanat temellerinde eğitim veriyoruz. Seramik, dans gibi kurslarımız var. Biz hiçbir okulumuzda okuma yazma çalışması yapmıyoruz. Suflör kullanmıyoruz. Çocuklara suflör kullanmadan yaşamayı öğretiyoruz. Çocuklara her şeyi oyunla öğretiyoruz. Okullarda şubat ayında hala okuma-yazmayı çözemeyen çocuklar var. Neden? Çünkü biz onları okuyamaz hale getiriyoruz. Bizde çocuklar ayda 40 saate yakın İngilizce görüyorlar. Ve çoğu kelimeyi biliyorlar. Ama oyunla öğreniyorlar. Herhangi bir gramer ya da ezberletme sistemiyle değil. Günlük yaşam içinde oyunla öğretiyoruz” dedi
Kamera yok
Anaokullarında kameraların yasaklandığını hatırlatan Hecebil, “Anaokullarında kamera yasaklandı. Ama biz bunu başından beri yapmadık zaten. Veliler çok istiyorlardı ama yapmadık. Öğrencilerin ve öğretmenlerin baskı altında olmasına neden oluyor. Buranın da bir mahremiyeti var. Bu Üstün Dökmen’in öngörüsüdür” şeklinde konuştu.
11 ilde 12 okul
Türkiye’nin 11 ilinde 12 okullarının olduğunu belirten Hecebil, “Bizim şu anda Türkiye’de 11 ilde 12 okulumuz var. Gelecek yıl bu sayı 22 okula çıkacak. Okullarımızın hepsi franchise. Çünkü bizim burada temel amacımız sadece tabela vermek değil. Tabelanın ötesinde bir şeyler veriyoruz. Öğretmen ve yönetici seçimlerini akademimiz yapıyor. Veli eğitimleri ve veli memnuniyeti araştırmasını sürekli biz yapıyoruz. Öğrenci ve yönetici eğitimlerinde Üstün Dökmen bulunuyor. Yıl sonu performans değerlendirmelerini yapıyoruz. Yani her şey buradan geçiyor. Bu franchisee’ın ötesinde partnerlik oluyor” dedi.
Eli ve yüreği temiz insanlarla yola devam
Eli ve yüreği temiz insanlarla yola devam etmek istediklerini söyleyen Hecebil, franchise başvurusunda bulunan girişimcilerin kişisel ve ticari hayatıyla ilgili geçmişlerinin düzgün olmasına çok dikkat ettiklerini belirtti. Aydın bakışa sahip girişimcilerle çalışmayı tercih ettiklerini ifade eden Hecebil franchise şartları hakkında şunları söyledi: “Biz çocukların okuyacağı okulların çocuklara uygun ortam olmasını istiyoruz. Bu da ancak müstakil bir ev ve bahçeden oluşabilir. Bu müstakil ev ve bahçe çocuklara göre dizayn edilmesi lazım. Bunun ötesinde materyal de çok önemli. Belli bir eğitim materyal listemiz var. Çünkü çocuklara burada bir çok şeyi yaptırarak ve göstererek öğretiyoruz. Bundan dolayı materyal tercihi çok önemli.”
Maliyet ortalama 120 bin TL
Ortalama 120 bin TL ile 6 derslik iyi bir anaokulunun açılabileceğini belirten Hecebil, bu rakamın illere göre de değişebileceğini söylüyor.
Her İle göre farklı franchise bedeli aldıklarını açıklayan Hecebil, “Bu işin bedeli lokasyona göre değişiyor. İstanbul’da açılan anaokulu ile Muğla’da açılacak olan anaokulunun maliyeti aynı olmaz. Ama şunu söyleyebilirim. 120 bin TL’ye iyi bir 6 derslikli anaokulu açılabilir. Franchise bedeli İzmir için 30 bin TL, İstanbul için 35 bin TL, diğer iller için ise 25 bin TL. Franchise kullanım bedeli ise 1650 TL ve artı KDV’dir. Yine öğrenci fiyatları da illere göre değişiyor. Ama biz fiyatlara karışmıyoruz. Sadece her ilde fiyatların aynı olmasını istiyoruz. Örneğim İzmir’de tüm şubelerde tek bir fiyat olsun. Biz girişimcilerin kalite ile birbirleriyle rekabet etmelerini istiyoruz. Doğrusunun da bu olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul dışına çıktıklarında eğitime ne kadar çok ihtiyaç olduğunu gördüklerini belirten Hecebil, “Türkiye’nin birçok ilinde ailelere ulaşmak, öğretmenleri yetiştirmek bizi heyecanlandırıyor. İstanbul dışına çıktığımızda eğitime ne kadar çok ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Öğretmenleri yetiştiriyor olmaktan, velilere ve çocuklara yetişiyor olmaktan, giderek büyüyen bir aile olmaktan dolayı mutluyuz. Bu mutluluk bize yetiyor. Bizim en büyük hedefimiz bu mutluluğu devam ettirmek” dedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Bilgiler güncel değildir.
Yorum Gönder