Baba parası franchisingi büyüttü

Kriz, az riskle yatırım imkanı tanıyan franchising sistemine talebi artırdı. İş bulamayanlar, işini kaybetme korkusu yaşayanlar ya da tekstil ve inşaat gibi krizin darbesini yiyen sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, franchising sistemine dahil olmak için harekete geçti.



Ekonomik kriz ortamında yatırım yapmak isteyen genç girişimciler, en güvenli yöntem olarak franchising sistemine sarıldı. Özellikle ailesinin maddi durumu iyi olan ancak kriz nedeniyle iş bulmakta sıkıntı yaşayan gençler, franchise alarak kendi işlerini kuruyor. Tekstil ve inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda firma da, kriz döneminde ek gelir sağlamak için franchise sistemine dahil olmaya başladı.
Son 3 yılda yüzde 25 büyüyen franchising sektörünün yıllık ticaret hacmi 35 milyar dolara ulaştı. Ticaret hacminin 5 yıl içinde 50 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Türkiye'de 2000 yılında 150 firma franchise verirken, bu rakam 2008'de 225'i yabancı olmak üzere 850 firmaya ulaştı.
Ulusal Franchising Derneği (UFRAD) Başkanı Mustafa Aydın, yatırımcıların kriz döneminde daha az riskli olduğu için franchising sistemine yöneldiğine dikkat çekiyor. Aydın, "Kriz dönemlerinde franchise sisteminde patlama oluyor. Derneğe her ay ortalama 50'ye yakın müracaat geliyor. Bazı yatırımcılar da kendi işlerini kapatıp franchise çatısı altına giriyor" diyor.

En çok gıdada tercih ediliyor

Bir markanın isim hakkının kullanılması olarak tanımlanan franchising, marka garantisi sağlaması ve daha önce denenmiş bir iş olması nedeniyle az riskli bir yatırım olarak görülüyor. Türk girişimciler en çok restoran ve gıda alanında franchise veren markaları tercih ediyor. Ancak son yıllarda kahve ve çay ile tekstil, otomotiv, emlak ve hizmet sektöründe de franchise talepleri artmaya başladı. Franchise bedelleri ortalama 10 bin ile 50 bin dolar arasında, mağaza yatırımı da 20 bin TL ile 150 bin TL arasında değişiyor. Bunun yanında marka bedeli istemeyen, sadece mağaza yatırımını kabul eden firmalar da bulunuyor.
Son dönemde özellikle Diyarbakır'ın burmalı kadayıfı, Kayseri'nin örme kilimi, Isparta'nın gülü gibi Türkiye'nin farklı renklerini marka haline getirmeye çalıştıklarına dikkat çeken Aydın, franchise yöntemiyle bu ürünleri önce ulusal sonra da uluslararası boyuta taşımayı hedeflediklerini söylüyor.

Zengin gençler sektöre giriyor
Franchise & More Genel Müdürü Osman Bilge de insanların son umut olarak markalı işlere yöneldiğini vurgulayarak, piyasada genel bir durgunluk olmasına rağmen franchise almak isteyen girişimci sayısının hızla arttığına dikkat çekiyor.
Bilge, son dönemde özellikle, ailesinin maddi durumu iyi olan ancak kriz nedeniyle iş bulmakta sıkıntı yaşayan gençlerin franchise alarak kendi işlerini kurduklarını anlatıyor. Bilge, "Franchise sektörü son 3 yılda yüzde 25 gibi bir büyüme yakaladı. Hem marka hem de bayi sayısı arttı. Bu kriz dönemi pekçok firma için belirleyici olacak. Geçtiğimiz 2 yılın köpüğü alınıyor. Marka olmayan 1-2 yer açanlar kapanırken, iyi olan zincirler ayakta kalacak. Krizin ardından ortaya pırıl pırıl markalar çıkacak" şeklinde konuşuyor.


Yeni girişimcilerden bazı örnekler

Shorba: Bolulu Ebru Omurcalı, yaklaşık 5 yıl önce hobisini işe dönüştürerek, Shorba markasıyla çorba restoranları açmaya başlamış. Anneannesinden öğrendiği çorbalara dünya çorbalarını ekleyen Omurcalı, 2003'de Ataşehir'de açtığı restoranın büyük ilgi görmesi üzerine franchise sistemiyle büyümeye karar vermiş. Shorba'nın bugün, Ataşehir, Şaşkınbakkal ve Tepe Nautilus ve Bahariye'de şubeleri var. Son 2 aydır şube açmak isteyenlerden ciddi bir talep geldiğini belirten Omurcalı, "Bizden franchising almak isteyenlerin büyük bölümü gıda sektörü profesyonelleri. Ancak tekstil ve otomotivde çalışan üst düzey yöneticilerden bayilik almak isteyenler de oldu" diyor. Restoran ve corner olmak üzere 2 farklı franchising seçeneği olan markanın, yatırım bedeli 45 bin ile 100 bin TL arasında değişiyor.

Neşve Çay ve Kahve Evi: Şerif Başaran ve Şaban Emeklioğlu isimli 2 girişimci Neşve'yi Kayseri'de kurmuş. Neşve'nin ilk 3 ayda 14 bayilik talebi aldığına dikkat çeken Emeklioğlu, şubat ayında başlattıkları 'Herkesin Hayalinde Bir Cafe Açmak Vardır' kampanyasıyla 1 ayda 9 tane talep geldiğine dikkat çekiyor. Bursa'da bir şubenin açılış çalışmalarının sürdüğünü anlatan Emeklioğlu, başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi ana lokasyonlar olmak üzere 2009'da 7 şube açmayı planladıklarını kaydediyor. 2014 yılına kadar Türkiye'nin her şehrinde bir şube açmayı hedeflediklerini belirten Emeklioğlu, franchising giriş bedeli olarak 25 bin TL istediklerini dile getiriyor. Emeklioğlu, en çok inşaat sektöründen franchise talebi geldiğini anlatıyor.

Perla Tea & Coffee: Çay ve kahve ithalatçı yapan Selen Hospitality Group, Perla'yı yaklaşık 2 yıldır franchise sistemiyle büyütüyor. Önümüzdeki dönemde yurtdışına açılmayı planlayan Grubun, Türkiye genelinde 4'ün üzerinde şubeleri bulunuyor. 2009'da 5 yeni şube açmayı planladıklarını belirten şirket ortaklarından Ferşat Ruşen, "Türkiye'de açılan cafelerin büyümesinde kahvenin değil, sosyalleşme ortamının etkisi var. İnsanlar kahve içmeye değil, ortama geliyorlar. Bizim de aynı ortamı sağlayıp, kahvenin yanısıra zaten Türk tüketicisinin ilk tercihi olan çayı sunmamızın nedeni bu" diye konuşuyor.

Süperpak: Süperteks isimli firmasıyla yaklaşık 26 yıldır tekstil sektöründe faaliyet gösteren Murat Çulcuoğlu, Süperpak markasıyla da franchise sistemine girmiş. Araç temizliğinde farklı bir model geliştiren Çulcuoğlu, eve servis araç temizliği yapan bir konsept geliştirmiş. Türkiye çapında franchise veren Çulcuoğlu, yurtdışından özel nanoteknolojik ürünler getirdiklerini ve su kullanmadan araba temizliği yaptıklarını anlatıyor. Çulcuoğlu, İstanbul'da Halkalı, İkitelli, Başakşehir'de ve Malatya'da bayileri olduğunu anlatıyor. 10 bin TL bayilik bedeli aldıklarını belirten Çulcuoğlu, "İşe başlamak için minimum iki motorsiklet alınması gerekli. Motorların maliyeti 5 bin 500 TL. Bayilik bedeliyle bu işe yatırım ortalama 20 bin TL'ye mal oluyor. Bu yıl içinde minimum 50 bayilik vermeyi hedefliyoruz" diyor. Çulcuoğlu, önümüzdeki dönemde gıda sektörüne de girmeyi planlıyor.

Efe Künefe: Markanın arkasında Sevtap Çalışkan bulunuyor. Hizmet sektörüyle uğraşırken böyle bir konseptin tutacağını düşünerek ekim ayında Konya'da ilk şubesini açan Çalışkan, 2009'da şube sayısını 20'ye çıkarmayı hedefliyor. Yatırım maliyetlerinin düşük olması nedeniyle girişimci profilinin çeşitlilik gösterdiğini belirten Çalışkan, "Tekstil mühendisinden, klima servisiyle uğraşıp sektör değiştirmek isteyene kadar geniş bir girişimci profilimiz mevcut" diye konuşuyor. Alışveriş merkezlerinde 12 bin TL'lik bir yatırımla Efe Künefe şubesi açılabileceğini dile getiren Çalışkan, franchise kullanım bedeli olarak cirodan yüzde 3 pay aldıklarını belirtiyor.

Vimpi:
Yaklaşık 30 yıl önce İzmir'in ilk catering firmasını açan Mert Paksoylu, hızla gelişen sağlıklı yaşam trendini dikkate alarak Vimpi'yi kurmuş. Menüsünde salata, pirinç kasesi gibi ürünlerin yer aldığı Vimpi'nin İzmir'de 4 şubesu bulunuyor. Özellikle inşaat sektöründen ciddi bir talep geldiğini anlatan Paksoylu, 2009'da şube sayısını artırarak Türkiye geneline yayılmayı hedeflediklerini söylüyor. Paksoylu, şube açmak için ortalama 30 bin dolarlık yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor.

AküPil:
Türkiye'de ilk mağazasını 2008 sonunda "AküPil Servis Merkezi" adıyla İstanbul'da açılan marka, video, telefon, matkap, oyuncak gibi aletlerin içindeki şarjlı pilleri yenileyerek tüketicilere yüzde 50'ye varan tasarruf sağlıyor. Avrupa'da 400 noktada hizmet veren Alman Akkufit teknolojisini kullanan markaya yatırım, 30 bin euro tutuyor. Önümüzdeki dönemde, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere öncelikle büyük şehirlerde korumalı bölgelerde franchise verilmesi planlanıyor. İşletmecinin işinin başında durması, teknikten veya satıştan iyi anlaması bekleniyor.

Bilkay Group: İnsan kaynakları konusunda danışmanlık hizmeti veren Bilkay Group ise, kriz dönemini franchise sistemine dahil olmayı tercih etmiş. Kriz döneminden artı değerle çıkmak için yatırım yapmaya yöneldiklerini belirten şirket yetkilisi Emrah Nergiz, "Gıdaya yatırım yapmayı düşünüyorduk. Doğru bir yatırımla krizin iyi bir dönem olabileceğini düşürdük. Önce Profilo Alışveriş Merkezi'nde çikolata ve muzun buluşmasıyla ortaya çıkan bir tatlının satıldığı Choconana'nın bayiliği açtık. Ardından Macharna'nın bayiliğini aldık. İşler çok iyi gidiyor. 5-6 ay sonra kendimize ait bir şey cafe veya restoran açmayı düşünüyoruz" diyor.

Referans

 
sahibim olurmusun